29 Mart 2014 Cumartesi

The Monkeys Paw Chapter 2

The Monkeys Paw Chapter 2

2.Bölüm (Chapter 2)

Sonra bir ara Tom Morris konuşmasını bitirdi ve bay White oğluna ve karısına ‘Tom 21 yıl önce Hindistan’da askerlik yaptı,Hindistan harika bir ülke.’

‘Evet’ dedi Herbert.’Oraya gitmek isiyorum.’
‘Oh,Herbert !’ diye haykırdı annesi.Korkmuştu çünkü oğlunu kaybetmek istemiyordu.
‘Bende Hindistan’a gitmek istiyordum.’Dedi kocası.‘Ama…’
‘O senden daha iyi !’ dedi asker aniden.
‘Ama sen Hindistan’da birçok olay ve hayret verici şey gördün.Bende bir gün onlardan görmek istiyorum.’ Dedi bay White.Asker viskisini koydu ve ‘Hayır!’ diye bağırdı.’Burada dur!’

Yaşlı bay White durmuyordu. ‘Ama senin hikayen ilginç,’ dedi Tom Morris‘e. ‘Maymun pençesi ile ilgili ne söylemiştin ?’

‘Hiç bir şey !’ diye cevap verdi Tom Morris. ‘Yo,…önemsiz bir şey.’ ‘Maymun pençesi ?’ dedi bayan White.

‘Hadi,bay Morris!Onu bize biraz anlatın’ dedi Herbert.Morris viskisini eline aldı ama tekrar yerine koydu.Yavaşça elini ceketinin cebine soktu,White ailesi onu dikkatlice izliyordu.

‘Nedir o ? Nedir o ?’ bayan White bağırdı.Morris hiçbir şey söylemedi.Elini cebinden çıkardı.White ailesi dikkatle izliyordu ve askerin elinde küçük ve tozlu bir şey gördüler.

Bayan White kımıldamadı,korktu ama oğlu,Herbert,onu eline aldı ve inceledi.

‘Güzel,nedir bu ?’ diye sordu arkadaşına bay White. ‘Ona bakın’ diye cevap verdi asker. ‘O küçük bir pençe … Maymun pençesi.’

‘Maymun pençesi ?’ dedi ve güldü Herbert.‘Neden cebinizde bir maymun pençesi taşıyorsunuz bay Morris ?’ diye sordu Herbert yaşlı askere.

‘Pekala,görüyorsun,’ dedi Morris,’Bu maymun pençesi sihirli !’

Herbert yeniden güldü,ama asker dedi ki ‘Gülme,evlat.Hatırla,sen gençsin.Ben şimdi yaşlıyım ve Hindistan’da inanılmaz şeyler gördüm.’Konuşmasını bir süre kesti sonra yeniden ’Bu maymun pençesi garip ve inanılmaz şeyler yaptı.Bu pençeyi yaşlı bir Hindistanlı bir arkadaşıma vermişti.O arkadaşımda askerdi.Bu pençe sihirli çünkü üç insana üç dilek verir.’

‘Muhteşem !’ dedi Herbert.

‘Fakat bu üç dilek mutluluk getirmedi,’ dedi yaşlı asker. ‘Yaşlı Hindistanlı bize bir şey öğretmek istedi – bu hiç iyi bir şey değil.

‘Süper,senin arkadaşının üç dileği mi vardı ?’ diye sordu Herbert yaşlı askere.
‘Evet’ diye aceleyle cevapladı. ‘Ve o üçüncüsünü diledikten sonra öldü.’ Bay ve bayan White hikayeyi dinliyorlardı ve korkuyorlardı,ama Herbert sordu ‘Yani o öldü mü ?’

‘Evet,öldü’ dedi Tom Morris. ‘Ailesi yoktu.Eşyaları bana geldiğinde o ölmüştü.Eşyalarının içinde pençede vardı,fakat bana pençeyi anlatmadan önce ölmüştü.’Tom Morris aniden bitirdi.

‘O zaman onun ilk iki dileği neydi ?’ diye sordu Herbert. ‘O ne yapmak istedi ?’

‘Bilemiyorum,anlatmak istemedi,’ diye cevapladı asker.Bir yada iki dakika herkes sustu,ama yine Herbert dedi ‘Ve sen,bay Morris: senin üç dileğin var mıydı ?’

‘Evet,vardı’ diye cevapladı Morris. ‘Gençtim.Çok şey istedim – hızlı araba,para...’Morris birkaç dakika durdu ve sonra güçlükle dedi ki ‘Karım ve küçük oğlum araba kazasında öldüler.Onlar sız parayı istemiyordum,bu yüzden,bittiği için,dileklerimi kaybettim.Ama bu çok geç oldu çünkü karım ve çocuğum ölmüştü.’

Oda çok sessizdi.White ailesi yaşlı askerin mutsuz yüzünü izliyordu.Sonra bay White dedi ki ‘Neden hala pençeyi saklıyorsun? Ona ihtiyacın yok.Onu başkasına ver.’

‘Onu başkasına nasıl verebilirim ?’ dedi asker. ‘Maymun pençesi beraberinde mutsuzluk getiriyor.’

‘Pekala,onu bana ver.’ dedi bay White. ‘Muhtemelen bu o zaman…’

‘Hayır !’ diye bağırdı Tom Morris. ‘Sen benim arkadaşımsın.Bunu sana veremem.’Bir dakika sonra ‘Bunu sana veremem tabii ki ama onu benden al.Fakat unutma ki maymun pençesi mutsuzluk getirir.

Yaşlı bay White dinlemiyordu ve düşünmüyordu.Aniden,elini çıkardı ve pençeyi aldı.

Tom Morris mutsuz görünüyordu, ama bay White beklemek istemedi.

‘Şimdi ne yapacağım ?’ diye sordu arkadaşına.

‘Evet,gel,baba,’dedi Herbert. ‘dilek tut !’ dedi ve güldü Herbert.Asker hiçbir şey söylemedi ve bay White ona tekrar sordu ‘Şimdi ne yapacağım ?’

Birincisinde cevap vermedi yaşlı asker,sonuncusunda aniden ‘Tamam.Fakat hatırla !Dikkatli ol !düşündüğün dileği tut.’

‘Evet,evet’ dedi bay White.

‘Pençeyi sağ eline al ve dilek tut,ama...’diye başladı Tom Morris. ‘Evet,biliyoruz,’ dedi Herbert. ‘Dikkatli ol !’

Hemen sonra yaşlı bayan White kalktı ve hazırlamaya başladı.Kocası ona baktı.Sonra gülümsedi ve ona ‘Buraya gel.Bana yardım et !Ne dileyeyim?Paraya ihtiyacımız var,elbette.’ Dedi.

Bayan White güldü,ama biraz düşündü ve sonra, ‘Peki,yaşlanıyorum ve bazen her şeyi yapmak zor geliyor.Muhtemelen dört ele ihtiyacım olacak,iki değil.Evet,pençe bana iki el daha versin.’

‘Tamam,sonra,’ dedi kocası ve maymun pençesini sağ eline aldı.Herkes onu izliyordu ve biraz bekledi.Dileğini tutmak için tam ağzını açmıştı.

Bu sırada Tom Morris ayağa kalktı. ‘Bunu yapma !’ diye bağırdı.Yaşlı askerin yüzü bembeyaz olmuştu.Herbert ve annesi güldü,ama bay White Tom’un yüzüne bakıyordu.Yaşlı bay White korkmuştu ve maymun pençesini cebine koydu.

Bir yada iki dakika sonra sandalyeye oturdular ve akşam yemeğini yemeye başladılar.Asker,aileye Hindistan’da geçen inanılmaz ve harika hikayeler anlatıyordu.Maymun pençesini unutmuşlardı,çünkü askerin hikayeleri ilginçti,ona Hindistan’la ilgili bir çok soru sordular.Ta ki Tom Morris gece gitmek için ayağa kalkana kadar.

‘Bu güzel gece için teşekkür ederim’ dedi Morris aileye. ‘Ve bu çok iyi akşam yemeği içinde,’ dedi bayan White’a.

‘Bize çok iyi bir gece yaşattın,Tom,’ diye cevapladı bay White. ‘Hikayelerin çok ilginçti.Bizim hayatımız çok heyecan veri değil ve Hindistan’ı ziyaret edecek paramız yok,bu yüzden yakında yine gel.Bize Hindistan’la ilgili hikayeler anlat.’

 Sonra yaşlı asker elini cebine soktu.White ailesine ‘hoşça kalın’ dedi ve yağmurlu havaya çıktı.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Bu Blogda Ara