23 Ekim 2013 Çarşamba

shouldn't ile ilgili cümleler ve anlamları

You shouldn't watch Tv so much.
(Bu kadar çok televizyon seyretmesen iyi olur.)


 Your sister is fat, he shouldn"t eat too much fast food.
(Kız kardeşin şişman, bu kadar çok hazır yiyecek yemese iyi olur.)


- You shouldn"t drink cold water in winter.
(Kışın soğuk su içmemelisin)


-The weather is too cold, children shouldn"t play in the garden.
(Hava çok soğuk, çocuklar bahçede oynamasa iyi olur,çocuklar bahçede oynamamalı.)

I shouldn't go to the football match this afternoon.
I should write some letters.
(Bugün öğleden sonra futbol maçına gitmemem, birkaç mektup yazmam gerekiyor.)

*The kids shouldn’t spend so much time in front of the TV.
*I don’t think you shouldn’t smoke so much.
*I shouldn’t worry if I were you. You have worked really hard.
*You shouldn’t drive without a seat belt. It is dangerous.
*You shouldn’t be so selfish


you shouldn't smoking:SİGARA İÇMEMELİSİN
you shouldn get up late:GEÇ KALKMAMALISIN
you shouldn't getting late to your lesson:DERSE GEÇ KALMAMALISIN
you shouldn't run in your school:OKULDA KOŞMAMALISIN

you shouldn't open your telephone in the plane:UÇAKTA TELEFONUNU AÇMAMALISIN
The electric is dangerous. You shouldn't touch it.
(Elektrik tehlikelidir. Ona dokunmamalısın.)



He is ill. He shouldn't drink cold water.

(O hastadır. Soğuk su içmemeli.)

The weather is rainy. They can have an accident. They shouldn't drive their car.
(Hava yağmurlu. Onlar kaza yapabilirler. Onlar araba sürmemeliler.)

We shouldn't behavour bad to animal.
(Hayvanlara kötü davranmamalıyız.)

I shouldn't go anywhere because my mother will stay alone.
(Bir yere gitmemeliyim. Çünkü annem yalnız kalacak.)


3 yorum:

Bu Blogda Ara