28 Nisan 2013 Pazar

AÖF İNGİLİZCE DERS NOTLARI


SORU TİPLERİ

What is yoru name?
My name is Jane (Samimi cevap)      /  Jane (Samimi cvp)    /  I’m Jane Mathwes (Resmi cevap)

 Is your name Smith?( Adın Smith’mi?)                           NOT: “it” kelimesi özne (kişinin) yerine geçmiş
Yes, it is.   / No it isn’t.           

Are you Sam Smith? (SEN Sam Smith misin?)      
Yes, I’m./ No, I’m   not.  


İNGİLİZCE SAYILAR VE TELEFON KONUŞMALARI
*Bir yere telefon edildiğinde Hello’dan sonra  iki tür  soru sorulur.
-Telefona cvp veren kişinin aradığınız kişi olup olmadığını anlamak için  şu soruları yöneltiriz:
a) Is that Sam?                                                     b) Is that 7213?
- Eğer telefona cevap veren kişinin kim olduğunu öğrenmek gerekiyorsa şu sorular sorulur?
a) Who is that,please?                                       B) Who is it, please?
-Arayan kişinin numarayı doğru mu / yanlış mı çevirdiğini öğrenmek için;
Soru= Is that 7223?
Cevap= No, this is seven-two-one (vurgulanmış)-three  ( koyu puntoyla   yazılması yani 7223 değil 7213 diyor cvp ta.)
KALIP DEYİMLERİN KULLANILIŞI:
Excuse me:  Genellikle dikkat çekmek dilekte bulunmadan önce soru sormadan önce kullanılır.
Sorry:  Hatalardan sonra kabalık yapıldığında özür dilemek için kullanılır.
That’s all right:  Özür dileyen bir kişiye verilen cevap. Özrün kabulü.
Come in:  İçeriye birini davet ettiğimizde kullanılır. (Buyrun demek)
HATIR SORMA:
How are you?
I’m fine thanks Francis. (samimi verilen cvp)
I’m fine thanks you Mr, Mrs, Mathwes ( Resmi cvp)
I’m very well thanks you Mr. Mathwes ( Resmi)

-Üçüncü şahsın hatırını sorrken :Yani kız kardeşin erkek arkadaşın kocanın, annenin, babanın,…..
How is Jane?( Jane nasıl?)   / How is sister?( Kız kardeşin nasıl? / How is wife? ( karın nasıl?)
His (erkek)           ve Her ( kadın)        iyelik sıfatlarının kullanımı:
Ahmet is her brother  ( Ahmet onun erkek kardeşi)     He is her brother     ( O onun erkek kardeşi)   
Ahmet is his sister    (Ahmet onun kız kardeşi)             She is his sister         ( O onun kız kardeşi)

-İsmin sonuna üstten bir virgül (‘) ve onu takiben bir (s) getirildiğinde isim (-nın,-nini,-nun,--nün) takıları alır.
ÖRNEK:
Is that Betty’s husband? ( Bu Betty’nin kocası mı?)
Ahmet’s father is fine.     (Ahmet’in babası iyi)
Is that Barbara’s brother?   ( Bu Barbara’nın erkek kardeşi mi?
WHO İS THAT? ( Bu Kim?)
-          Ya gösterdiğimiz kişiyi tanımadığımızı, ya da ismini hatırlayamadığımızı belirtir?
Who is That?       -->  It is his wife  ( Onun karısı) /   It is Francis’s girl friend  ( O Francisin kız arkadaşı. )

-Eğer  bu soruyu cevaplayan  kişi de vereceği cevaptan emin değilse o zaman cümlesine  I think ile başlayacak (her zman).
Think : düşünmek, saymak, zannetmek
Ithink he is her brother          (  O onun erkek kardeşi olabilir)
I think it is Mr Smith                 ( O Mr. Smith olabilir)
How do you spell that/ it?     ----à Bu cümle yazılışını bilmediğimiz kelimenin nasıl yazıldığını öğrenmek için soruluyor.
Cvp : K-A-T-H-Y
CAN YOU HELP ME?
(Bana yardım edermisiniz?) 
Yes, of course   ( Tabii ki)        /     No, I’m Sorry. I Can’t   ( Üzgünüm yapamam.)

Can I help you?
(Yardım edebilir miyim?)
Yes, please.      ( Evet, lütfen)     /    No, thank you… ( hayır tşk ederim)
-          Her iki durumdada konuşulan kişi meşkulse sorulan soruyla hemen cvp vermeyecekse:……..
Just a moment please ( Sadece 1 dk .lütfen)
Please wait a moment ( Lütfen bir süre bekleyin)  diye yanıt verir.
“Can” yardımcı fiili izin isterken kullanılması:
-Can I sit here? ( Burada oturabilir miyim?)
Yes, of course ( Tabii ki)    / No.
ÖNERİDE BULUNURKEN:
2 değişik kalıp vardır:
a) Let’s go to the cinema ( Sinemaya gidelim!)                            b) Shall we go to the cinema? (Sinemaya gidelim mi?)
Yes, Let’s. / No.                                                                                        Yes. /   Yes. All right. (Son çare olarak kabullenme)
                                                                                                                    No.
NOT: Sorudaki cümle  soru cümlesiyse b) deki gibi  cvp  a) daki gibi Let’s diye başlayacak ; düz cümle ise bu seferde Shall soru cümlesi olarak başlayan şık seçilcek.
BİR DİLEKTE BULUNURKEN:
Can I have  a room, please?( Bir oda alabilir miyim lütfen?) 
Yes, Of course.      / No. I’am sorry.

NOT:  “Can” ve “Will” yardımcı fiilleri  nezaket işareti olarak görev yapar.
Will you follow me please. ( Lütfen, beni takip edin.)




OLUMSUZ DİLEK VE EMİR CÜMLELERİ:
Bir şahsın bir eylemi apmasını istemediğimizde bunları olumsuz dilek olarak dile getiririz. Ancak please kelimesi de aynı  zamanda kullanılabilir.
Please rastgele bir olumsuz cümleyi  kibarca rica cümlesine çevirmeye yeterli.
ÖRNEK:
-Please, don’t get up. ( Lütfen kalkmayın.)
-Please, don’t put it there. ( Oraya koymayın lütfen.)
- Please, don’t wait. ( Lütfen beklemeyin)
MAY-SHALL -WİLL ve WOULD YARDIMCI FİİLLERİ (CAN YARDIMCI FİİLİ GİBİ)
Birine yardım teklif ederken ve izin isterken can I kalıbının yanı sıra may I kalıbını da kullanabiliriz. İki yardımcı fiil de aynı anlamdadır. Yalnız May daha resmi ortamlarda kullanılır.
ÖRNEK:                                                                                                           ÖRNEK:
Can I help you? (yardım edebilir miyim?)   (Samimi)                                 Can I sit here? (Burada oturabilir miyim) ( Samimi) 
Ma y  I help you? ( yardım edebilir miyim?)   ( Resmi)                               May I sit here? ( “    “     “ )    ( Resmi)

    SORU                                                           CEVAP:
Can I help you?...................> Yes, please./ No, thank you./No, thanks.
Shall I help you?.................> Yes,please/ No, thank you/ No, thanks.
Shall I take your bags?( Çantalarınızı alabilir miyim?) …> Yes,please/ No, thank you/ No, thank
-----------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------
WİLL ve WOULD  KULLANILDIĞI YERLER:
Bir dilekte , bir ricada bulunulmak istendiğinde can yardımcı fiilinin yanı sıra will yardımcı fiilini de kullanabiliriz.
Will yardımcı fiili, “can” yardımcı fiilinden daha nazik bir anlam ifade eder.
Would yardımcı fiili ise, diğer yardımcı fiillerden daha resmi ve daha  nazik bir anlam ifade eder.



-Aşağıdaki örnekler anlam bakımından aynı ancak giderek daha resmi  ve daha nazik bir ton kazanır.
-Can you take that case, please?
-Will you take that case, please?
-Would you take that case please?
---------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------
LEFT, RİGHT,STRAIGHT, AHEAD
Yol sormak tarif etmek için;
SORU:                                                                              CEVAP
Where is the nearest post Office?                    1-The nearest post Office on the right(En yakın postahane Sağda)
(En yakın postahane nerede?)                          2-The nearest post Office on the left (En yakın postahane  Solda)
Başka bir cvp ..-The nearest post Office is on Atatürk Bulvarı.
SORU: Where are the bags? -------------------------àThe bags are here.
           ( Çanta nerede?) -------------------------------àThey are here.
Is there a bank on East Street?---------------------------àYes, there is a bank East Street/ No, there isn’t………..
Are there banks on East Street?-------------------------àYes, there are banks East Street/ No, there aren’t……

SORU:  Where is the bank?.........1. Cevap: The bank is on East Street. ( Banka doğu caddesinde)
                                                ………..2. Cevap: There is a bank on East Street.  ( Doğu caddesinde bir banka var.)
----------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------
On, in , next, to, near, opposite kelimeleri yer ve yön  belirler.
On the left:    solda                                                         in: -de, - da
straight ahead:   dosdoğru                                           on the corner: köşesinde
on the right:  sağda                                                         opposite: karşı
next to:   yanında
near here:   buraya yakın
at the end of:  sonunda

ÖRNEKLER:

1- The police station is next to the bank--à Karakol bankanın yanında.
2- The Railway station is near here. ---à İstasyon buraya yakın.
3- The Grand Hotel is near the Post Office.-à Grand Hotel postaneye yakın.
4- The post Office is near here.--à Postane buraya yakın.
5- -at the end of North Street.--à North Street’in sonunda
6- -in North Street--à North Street’te
7- The Grand Hotel is on the  corner at Market and North Street.-->  Grand Hotel Market Street ile North Street ‘in köşesinde
8- The railway station is opposite the bus station.--à Tren istasyonu otogarın karşısında.

ÖRNEK SORU:
Where is the post Office?-------1. Cevap: There is a post office in Market Street.
                                             --------2. Cevap: There is one in Market Street.
--------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------
İşaret  İsimleri:
Bu,şu işaret isimleri her türlü varlık ve kavram için kullanılır.
Bura, şura işaret isimleri  ise yer kavramları için kullanılır.
This, here : Konuşmacıya olan yakınlığı                       That, there: Konuşmacıya olan uzaklığı bildirir.
This way                                                                               There/ That way
Here /this way           
-----------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------
WHERE ARE THEY?  (Onlar nerede?)
Where ile başlayan soru tiplerini cevaplarken konum bildirmede “in” ve “at” kullanılışı;
ÖRNEK:
Where is Mr. Brown? (Bay Brown nerede?)
Bu gibi kişilerin yerini soran soru tiplerine cevap verirken”in” kullanılarak cevap verilebilir. “in” bir varlık veya nesnenin yerini belirler.
Bir alan içindeki konumu belirler.
CEVAPLAR:   He is in his room. ( O , onun odasında)      He is  in hotel  ( O, otelde)      He is  town. ( O , kasabada)
                      He is in bed.  ( O, yatağında)                         He is in England ( O, İngiltere’de)

in”: ayrıca ülke şehir isimlerinden önce de kullanılır.
ÖRNEK:   ….. in Turkey.                /    …….in England.
                ……..in the USA.          /   ……….in the United Kingdom.    /    ………….in the Netherlands.
in” yalnız where sorularının cevabında değil, YES/NO soruları denilen soruların cevaplarında da kullanılır.
ÖRNEK:   Is Mr. Brown in please?                                Is Mrs. Black in the hotel.
                - Yes, he is.                                                      - Yes,, she is.
               -He isn’t in his room.                                      -She isn’t not in the hotel.

NOT:  Mr: Baylar için   /       Mrs. Evli bayanlar için  / Mss. Bekar bayanlar için kullanılır
  ------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------
“at” kelimesi  konum bildiren cümle veya  konum soran YES/NO sorularında kullanılırken: “at” belirli bir yer belirtmekle beraber  “in” ile karşılaştırıldığında daha genel bir anlamı olduğu anlaşılır.
ÖRNEKLER:                            
Where is Mr. Brown?
CEVAPLAR:
1- He is at work. ( O, işte)                                                       4- He is at the cinema.  ( O , sinemada)
2- He is at school.  ( O, okulda)                                             5- He is at the theatre.  ( O , tiyatroda)
3- He is at home.  ( O , evde)                                                6- He is at the garage. ( O, garajda)

7- He is at a party. ( O, bir partide)                           9- He is at a friends ( O , bir arkadaşında)
8- He is at a meating ( O, bir yemekte)
ÖRNEK SORU: Is he at the cinema? ( O , sinemada mı?)   -à Yes, he is.  /  No, he isn’t.
--------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------
“at” ile “in” arasında anlam açısından büyük bir farklılık yoktur. Yalnız her ikisinin de kullanım yerleri ayrı ayrıdır. Her birinin yerini öğrenmenin en kolay yolu bu dağılımı bol bol tekrar etmektir.
“at “ ve “in” alan isimlerden en sık kullanılanların listesi:
 cümle içinde başına  “at”                                                                cümle içinde başına in gelen kelimeler.
gelen kelimeler.
           party                                                                                           the kitchen
         Jane is  house.                                                                             the hotel
          home.                                                                                         Istanbul
           school                                                                                       hospital
            chemist                                                                                   town
          doctor                                                                                        his office
         shops                                                                                         England.
            work
         the theatre
        the bank
       the station

-She is at work.                                                                                       He is in Istanbul.
-They are at home.                                                                                They are in the kitchen
- She is at school                                                                                      She is in town. 
---------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------
Where ile sorulan sorulara konum yerine eylem bildirerek de cevap  verilebilir.
ÖRNEK:  Where is John?     Cvp: He is at the cinema            ( O, sinemada)
                                               Eylem bildiren cvp: He is gone to the cinema ( O, sinemaya gitti)
gone to fiili hem yön hemde eylem bildirir.

KALIP OLARAK HATIRLAMAK GEREKİRSE:
He is/ She is                         gone to                         ……..(konum)
He is                                    gone to                          work.
She is                                  gone to                          the bank.
The police is                       gone to                          the police station.

ÖRNEK:         Is Mr. Brown in?
                       - No, he isn’t not in. He is at the cinema.  ( O, yok. O, sinemada)
                       -No he isn’t not in.  He is gone to the cinema  ( O, yok. O sinemaya gitti)
----------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------
WHAT İS THE TİME?
What is the time?  ( Saat kaç?)  Bu soruya verilecek cevaplar:
A) Tam saatlerde:                             B) Yarım saatlerde:                                       C) Çeyrek saatlerde:
It is two o’clock.                                   It is half past six. ( Saat 6 buçuk)                  It is  guarter past five( Beşi çeyrek geçiyor)
It is four o’clock                                  It is half past two.                                           It is guarter after five.  ( Beşe çeyrek geçiyor.)

NOT:  Çeyrek saatlerde past ve after Türkçedeki geçiyor  fillinin işlevini görür.

“to”  çeyrek dakikaları  anlatmak içiN  bir de, It is  guarter to six. gibi Türkçe de çeyrek var fiilinin görevini yapar.
DAKİKALARDA:
It is three minutes past seven. ( Tam saatlerle  yarım saat arasındaki zamanı belirler. past.)
(Saat yediyi üç geçiyor.)
It is nine minutes to eight.  ( Gibi cümlelerde yarım saatle tam saat arasındaki zamanı belirler. to)
(Saat sekize, dokuz dk var)



DEĞİŞİK ÖRNEK:
Can you give me the right time, please?                        *  Türkçede tam olarak saatin kaç olduğunu  soran benzer sorular
Do you have the right time, please?
What is the right time, please?
Right  kelimesinin yerine correct,exact,precise kelimeleri kullanılabilir. Bu kelimeler anlam açısından giderek daha fazla ayrıntı istendiğini belirtmek için kullanılır.
-------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------
HAFTANIN GÜNLERİ
Monday- Pazartesi                                   Thurstday- Perşembe                   Sunday- Pazar
Tuesday- Salı                                             Friday- Cuma
Wednesday- Çarşamba                          Saturday- Cumartesi
--------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------
AÇILIŞ/ KAPANIŞ SAATLERİ
When soru kelimesi ile başlayan cümleler yapısal açıdan Where ve What  soru kelimeleriyle sorulan sorudan farklı değildir.Ne var ki When soru cümlelerinin yanı sıra do yardımcı fiilini öğrenicez.
ÖRNEKLER:
* Sorulan sorularda özne çoğul olduğunda do yardımcı fiili kullanılır.
When do the shops open.?                      cvp: The shops open at the nine.
When do the shops close?                       cvp: The shops close at the nine.
* Sorulan sorularda özne tekil olduğunda does yardımcı fiili kullanılır.
When does the shop open?                    cvp: The shops opens at six.               NOT: He,She, It 3. tekil şahıs olduğunda
When does the shop close?                  cvp: The shops closes at six.                   fiilin sonuna -s takısı getirilir.   
ÖRNEK:  When does the shop open? / When do the shops open?
Bu soruya verilecek ayrıntılı cvplar:
It opens    at   nine   daily. ( 9 gün açık.)
They open     on weekdays./on Sundays. /on Mondays./every Wednesday
  “       “           at weekends.

DEĞİŞİK ÖRNEK:
Are you open/closed?
-Yes, we are open.                 /    No we aren’t closed.
* Burada soruyu soran  tek bir kişiye soruyu yöneltirken you der. Ancak cvp veren kişi tüm iş yerini temsil ettiği için we öznesini kullanır.
When soru kelimesi kullanıldığındada olur.
ÖRNEK:   When do you open/ close?   
              We open at nine.                 /         We close at six.
----------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------
“on” ve “at” kelimesinin kullanıldığı yerler:
at + saatler ( time)-------------------à It open at nine o’clock
on + günler ( days)-----------------à It opens on Mondays.
Ancak weekend kelimesi kullanıldığı zaman “at” takısını kullanırız.
at + weekend  --------------------à It opens at weekends.

NOT: daily ve every  kelimelerinin önüne bu takılar gelmez.
--------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------
“in” ve “for”
NOT: Will kelimesinin gelecekte gerçekleşecek eylemlerin yerine kullanıldığını dikkat edin..
arrive: (   varmak )    -à bu fiil “in” ek takısı ile birlikte kullanılır     
leave (ayrılmak) ----à bu fiil  “for” ek takısı ile birlikte  kullanılır.
ÖRNEK:    The train will arrive in London at 5 o’clock. ( Tren Londra’ya saat 5’te varacak.)
                  This bus will, leave for Urfa at ten past four.( Bu otobüs, 4 buçukta Urfa’dan ayrılacak.)
-------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------
WHAT İS THİS?..........    WHAT İS THAT?.......
This                                            /                 That
Konuşmacıya yakın olan         /    Konuşmacıya uzak olan varlık
varlık yada nesneyi belirtir.    /   yada nesneyi belirtir.

ÖRNEK:
What is this?  -----------à It is a pen.      /    It is  ink. ( mürekkep)     / It is sugar.     /   It is bread. ( ekmek)

These                                                        /                               Those
This’in yerine çoğul varlıklarda           /      That’in yerine çoğul varlıklarda kullanılır.
kullanılır.                                                 /
ÖRNEK:
What are these?                            They are bottles.

Çoğul cevaplar ister sayılabilir ister sayılamaz olsun a,an,the  takıları gelmez.
They are ink. ( sayılamaz)   ink: mürekkep
Sayılamayacak kelimeler miktarlar üzerinden yazılacak olursa:
ÖRNEK: 1What is this.?
           It is a bottle of wine.                          It is a glass of wather.
          It is a bottle of ink.                               It is a packet of sugar.
              2-   What are these?
          They are bottles of wine.                          They are glasses of wather.
         They are bottles of ink.
---------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------
YES/ NO SORULARINDA:
Is this a  pen? ( Bu kalem mi?) -------à Yes, it is. / No, it isn’t.
Are these a pen?                     -----------à Yes they are./ No , they aren’t.
Is this your suitcase?-----------------à Yes, it is. / No, it isn’t.
*Cevapta “it” zamiri “this” işaret zamirinin yerine geçiyor.
----------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------


HOW
How soru kelimesi nesnelerin yüksekliği, uzunluğu eskiliği gibi fiziksel özellikleri öğrenilmek istendiğinde kullanılır.
wide: geniş                          thick: kalın
deep: derin                          heavy: ağır
Tall: uzun
ÖRNEKLER:
1- How high is Mount Ararat?   ( Ararat dağı yüksek mi?)
Cvp: Mount Ararat is 5165 meters high.  /   ıt is 5161 meters high.
2-  How long is Bosphorus Bridge? ( Boğaz köprüsü uzun mu?)
   Cvp: It is  561 meters long.
3-  How old is Selimiye Mosque?  (It is  400 years old.)
 Cvp:  It is 400 years old.

* Cevabını bilmediğimiz ya da emin olmadığımız sorulara cevap verirken
I think ve I’m sorry . I don’t know.
---------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------
I LİKE IT VERY MUCH

Beğenileri elirleyen sorular ve bunlara uygun cevaplar vereceğiz. ve geniş zaman eki kullanacağız.
I/ you/ we/ they------à do                             /                   he/she/ıt--------à  does ( tekil şahıslarda fiile -s,-es takısı gelecek)

ÖRNEK:   1-  Do you like………?                                     /                2- Does she  like………?
     I like ……………………                                                                         She likes……………..
   ı don’t like…………………                                                                     She doesn’t like…………..



SORU TİPİ:
1- What do you think of….?                ( birbirine anlam bakımından benzeyen 2 soru tipi…)
2- Do you like…………………..?
*Boş bırakılan noktalı yerlere it,this,that,English,Coca Cola, cats, Francis Mathews gibi hakkında soru sorulmak istenen  nesne/varlık veya şahıs isimleri getirilebilir.
ÖRNEK:  What do you think of  ---------à                   
                                                                       ------à it? / this?  / that?   / English? /  Coca Cola?  / cats?/   Francis Mathews.
                  Do you like----------------------à                      
      *Her iki soruya da verilecek cevap kişinin beğenisine göre olumlu yada olumsuz olur.
CEVAPLAR:
I like------------à
                           ----------à    it.  / this. / that. / English. / Coca Cola. / cats. / Francis Mathews.
I don’t like -----à
NOT: Genellikle sorularda kullanılan ismin yerine it, this, that geçer.
                   İSİM                                                            ZAMİR
*Tekil cansız varlık ve nesneler için                                 It.
(Coca Cola, English, Red gibi)
*Tekil şahıslar bayansa                                                   her
*Tekil şahıslar erkekse                                                    him
*Çoğul nesne varlık ve şahıslar için                             them
-Beğeni derecesiyle ilgili sorulan sorulara verilebilecek cevaplar:
ÖRNEK:                                                                      Verilebilecek cevaplar:
What do you like of it?                                        *I like it very much.(Çok beğendim)    .
Do you like it?                                                       * I like it. (beğendim)
                                                                                 * It is all right.     ( iyi ) kararsız cvp.
                                                                                 * I don’t like it very much ( çok beğenmedim)
                                                                                  *I don’t like it at all. ( hiç beğenmedim)

very much ve at all cümleleri zarf görevi yaparak like fiilini tanımlayor ve cümlelerin sonunda yer alıyor.
ÖRNEK: Do you like music?                                        1- I like him/ it / her / them  very much.(olumlu en fazla beğeni)
              Yes, I do….                                                        2- I like it / him / her / them.   ( olumlu beğeni)
              No, I don’t. Not at all!                                   3- It is all right.  ( kararsız)

4- I don’t like it / him / her. ( olumsuz)
5- I don’t like it / him  / her very much ( olumsuz daha az beğeni )
6- I don’t like it / him / her at all. ( olumsuz hiç beğenmemesi)
----------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------
Tercih belirten kalıpların gramer yapıları:
prefer:  tercih etmek--------------à Bu fiilin kullanılabilmesi için 2 nesneye ihtiyaç vardır.
I prefer tea to coffee.        / I prefer blue to gren.
NOT: 1-Cümlede to kelimesinden önce kullanılan isim tercih edileni, sonra gelen isim ise istenmeyen nesneyi /varlığı belirtir.
       2-Düz cümlelerde her zaman to, soru cümlelerinde or bağlacı kullanılır.
ÖRNEK: Would you prefer tea or coffee?
                I prefer tea.                  yada…………………….>               Tea.   / Coffee diye kısa cevaplar verilebilir.
               I prefer coffee.
Would you kalıbı nezaket kurallarına uygun olarak başkasından bir şey yapması istenildiği zaman kullanıldığına dikkat edin.
Bu şekilde konuşmacı kişiden kibarca tercih yapmasını istemektedir.
Which do you prefer tea or coffee? veya  Which would you prefer Fenerbahçe or Trabzonspor ?
*Which soru kelimesinin kullanılması, arasında seçim yapılacak nesneyi daha belirgin hale getirir.
*Which soru kelimesi eşya, yer gibi varlıklar  ve nesneler söz konusu olduğunda kullanılır.
* Who insanlar arasında tercih sorulması gerektiğinde kullanılır.
ÖRNEK:  Who do you, Ajda Pekkan or Emel Sayın?
                Who would you prefer,…………………………..?

HAVE YOU GOT ANY WİNE?
Have + got kalıbı İngilizcede mülkiyet ve aitlik belirtir. Have yardımcı fiili bunu çoğu kez kendi yapabilir.
I have………………….>                                                              He has…………
you have……………  >                     -à got a pencil.             She has………           ---à got a pencil.      
We have……………>                                                                It has…………..
They have………..>

OLUMSUZLUK CÜMLESİ:
Have you got a pencil? (Bir kalemin var mı?)       ya da                     Has she got apencil?
I haven’t got a pencil. ( bir kalemim yok)                                              She hasn’t got a pencil. ( Onun bir kalemi yok)
I have not. ( yok)                                                                                        She has not.
----------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------
some / any cümleleri bu konuda sık sık kullanılır
Bunlar kesin bir sayı belirtmez.
Çoğul isimlerden önce ve sayılamayan isimlerden önce kullanılır.
Sayılabilir isimler tekil ise some ve any kelimelerinin yerine a / an / the kullanılır.
some ile ilgili cümleler:
I have got some books. ( sadece birkaç kitabım var)
*some her türlü soru cümlesinde kullanılmaz.
ÖRNEK:
Would you like some tea?  ( Biraz çay istermiydiniz?)            veya;
Would you carry some of the bags, please? ( Bavullardan birkaçını taşır mısınız?)
-gibi davet, öneri , istek türü sorular sorulduğunda some soru cümlesinde yer alır.
Cevabın evet olması beklenen sorularda some kullanılır:
ÖRNEK:
Are there some restaurants on this street? ( Bu caddede bazı lokantalar var mı?)
Is there some water in the glass? (Bardakta biraz su var mı?)
any ile ilgili cümleler:
Have you got any Money? ( Hiç paran var mı?)     yada                   Haven’t you got any Money? ( Hiç paran yok mu?)
I haven’t got any Money. ( Hiç param yok.)

----------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------
a, any ve some nin kullanıldığı yerler:
SORULAR:
1- Have you got a single room? ( Tek kişilik odanız var mı?)
We have got a single room. ( Tek kişilik odamız yok)
Have you got any room?  ( çoğul sayılabilir isimler)
I have got some rooms.
Have you got any water?  ( sayılamayan isimler)
We haven’t got  some water.
We haven’t got any water.
ÖRNEK:
Have you got any tea?
Yes, we have./ No we haven’t.             yada                   We have got some tea.  
Yes, I have./ No, I haven’t.                                                We haven’t got any tea.
-----------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------
There is / there are kalıplarını some ve any kalıplarıyla kullanma :
ÖRNEK: There is a hotel in Market Street.
                There are some hotels in Market Street.
NOT: Some ve any kullanıldıktan sonra ardından gelen sayılabilir isim daima çoğul olur.-s takısı alır.
-Soru sorulduğunu varsayalım:
Is there a hotel in Marke Street?.............cvp: There is a hotel in Market Street.  / No there isn’t a hotel in Market Street.
Are there any hotels in Market Street....Cvp: There ara some hotels in Market Street  ./ No, there aren’t any hotels in ……..
There are+ some……….. olumlu cümlede;                                                         
There aren’t + any ……… olumsuz cümlede     kullanılır.
------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------
Here are you  (Buyrun)  Bir nesneyi başka birine verirken kullanılır.
come in ( Buyrun)     Birini bir yere , eve davet ederken burun gelin  babında kullanılır.
--------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------
Menülerde yazılı olan yemeklerden söz ederken” on” kullanılır.
ÖRNEKLER:
There is fish on the menu. ( Menüde balık var)
There is a nice Italian wine on the menu. ( Menüde iyi bir Italyan şarabı var)
Menüde istenilen  yemeğin olmadığından bahsederken:
It is off today.
Fish is off today. 
------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------
For takısını kullanacağız.
for” takısı Türkçedeki için takısına benzer.
 Table, for two
Tickets for Wednesday -( Çarşamba günü için bilet)
Table for two ( İki kişi için masa.)
------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------
WHAT ARE THEY DOING?
Geniş zamanlı sorular:
Düz cümle    :                                                                                          Soru Cümlesi
I                  like           fish.                                                                        Do you like fish? -à Yes, I do / No, I Don’t
you            like           fish.                                                                        Do  we  like fish?-à Yes, we  do,  / No, we don’t
We            like           fish.                                                                          
They         like           fish.

He         likes           fish.                                                                    Does  he   like fish?  Yes, he does. / No, he doesn’t
She        likes          fish.                                                                     Does she  like fish?  Yes, she  does. / No,  she doesn’t
It            likes          fish.                                                                     Does  it   like fish?    yes, it does. / No, it doesn’t.
---------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------
ZARFLAR : Always(her zaman ) , sometimes (Bazen),  never ( asla)
Zarf Deyimleri:   every     morning                                in the evening
                              every   afternoon                               in the day.
                                                                                            in the month.
* Zarflar genellikle özneden hemen sonra gelir.
ÖRNEK:    I always eat fish. ( Herzaman balık yerim.)
-------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------
Şimdiki zamanlı cümlelerde  do/ does  in kullanılışı:
ÖRNEK:   What are you doing?  ( Ne yapıyorsun)             cevap:     I’am writing ( yazıyorum.)
                                                                                                                   I’ am reading. ( okuyorum)
*Şimdiki zamanlı cümlelerde fiil “ing” takısı alır.
Gelecek zamanda gerçekleştirilecek eylemlerde do/does in kullanılışı:
ÖRNEK: What are you doing tomorrow morning? ( Yarın sabah ne yapıyorsun?)
          Cevap: I’am going to the market. ( Çarşıya gidiyorum)
                        We are going to Ankara. ( Ankara’ya gidiyoruz)
  --------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------
Have/ Has fiili sık sık yemek ve içmek eylemlerinde kullanılır:
*Düz Cümlelerde:
He has tea every morning. ( O her sabah çay içiyor.)
They have good soup at this restaurant.



CAN I HAVE YOUR NAME, PLEASE?
What can I do for you? ( Sizin için ne yapabilirim.)
Telefon Görüşmelerinde  bu soru yöneltilirse:
Can I speak to Mr. Mathews?( Bay Mathews ile konuşmak istiyorum)
May I speak to Mr. Mathews? (“           “        “     “          “)
Biriyle konuşmak istediğimizde:
I want to see Mr. Mathews, please (Bay  Mathews ile konuşabilir miyim?)
I would like to see Mr Mathews, please.
ÖRNEK ÇEŞİTLERİ:
-Can  I speak to Mr. Mathews, please( resmi ve kibar)
-Can I speak to Francis, please ( samimi.. Francis’i tanıyoruz)
-Is that you Francis?( Sen Francis misin?)…samimiyet fazla.
-Can I have your name, please?(resmi görüştüğümüz kişi)
-This is Francis Mathews speaking. (resmi)
Francis speaking(samimi)
It is Francis speaking. (samimi)
-----------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------
Görüşmek istediğimiz kişi yerinde olmadığında:
She / He is in. ( O, içeride)
She / He is out. ( O, yok)
She / He is not here. ( O , burada yok)
I’m sorry. She / He is out. ( Üzgünüm O, yok)
I’m afraid. She / He is not in. ( Maalesef, O yok.)
I’m afraid. She / He is not here. ( Maalesef O, burada yok)
It doesn’t matter. ( önemli değil.)
It is all right. ( tamam)

WHAT DOES SHE LOOK LİKE?
Which soru kelimesi özelliği bir grup içerisindeki ayırt etmeye çalıştığımız kişi, varlık veya eşyayı ayırt etmek için kullanılır.
ÖRNEK:
Who is that man over there? ( Oradaki adam kim?)
Which man? ( Hangi adam?)
The older man.( yaşlı adam)
Yes, that is him  ( işte O)
eğer değilse:
No, that isn’t the man ( Hayır. O değil.)
-----------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------
Bir arkadaşımıza başka bir arkadaşımızı tanıtmak istediğimizde:
*Bu tür sorular genel bir tanım istenildiğini belirtir.
ÖRNEK:
What does Ali look like? ( Ali nasıl biri?)                                                                What do they look like?
Ali is tall and thin(Ali uzun boylu ve zayıf)                                    
Ayşe is short and pretty.(Ayşe kısa boylu ve güzel)
*Belli bir bilgi edinmeye yönelik sorular:
ÖRNEK:
Is he tall?(O uzun boylu mu?)
Is she short? ( O, kısa boylu mu?)
*Kesin tanım isteyen sorular:
How old is Ekrem? ( Ekrem yaşlı mı?)                                                   How tall is Ekrem? ( Ekrem uzun boylu mu?)
---------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------
Kişileri yaptıkları eylemlerle tanıyacak olursak:
ÖRNEK:
She is sitting over there  ( O orada oturuyor.)       /    She is drinking a cup of tea. ( O bir fincan çay içiyor.)

İki kişiyi ayrı ayrı anlatmaya çalışırken onları karşılaştırma yönüne gideriz. Bu da ;  Sıfat+ -er son takısı ile olur
ÖRNEK:    taller   ,   higher
Ahmet is taller than  Ali.. ( Ahmet Ali’den daha uzun boyludur.)
*Karşılaştırmada birbirine bağımlı olduktan sonra varlık ve kavramlar arasında da yapılabilir.
ÖRNEK: England is wetter than Turkey. ( İngiltere , Turkiye ‘den daha yağışlı.)
              Red is brighter than Brown. (Kırmızı kahverengiden daha canlı)
             This book is thicker than that one. ( Bu kitap öbüründen daha kalın)
--------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------
I think cümleciği kesin olmayan geçici bir fikir beraberliğine işaret eder.
He is- it is’ ler cümleden çıkarılarak yerlerine “so “getirilir.
Ithink so. / I don’t think so.
------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------
perhaps kelimesi cümlede kibar ve geçici öneride bulunurken kullanılır.
ÖRNEK: Perhaps Francis in a meeting. (Francis belki bir toplantıda)
---------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------
Birisini ararken to look for; birisini beklerken to wait for fiilleri kullanıyoruz.
--------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------
İngilizcede kişilerin boylarından söz ederken foot ve inch, deniz seviyesinden bahsederken yükseklik söz konusu ise feet ölçü birimi geçerlidir.
--------------------------------- ----------------------------------------------------------------------------------------------------------------
CAN YARDIMCI FİİLİNİ İZİN İSTEMEK İÇİN KULLANIRKEN:
Can I sit here ?                                                May I sit here?
Can I smoke over there?                              May I smoke over there?
Can I put it here?                                          May I put it here?
NOT: May ve Can fiili birbirlerinin yerine geçebilirler.
May ( Resmi ortamda)                           Can ( Samimi ortamda)


Olumlu Örnek:                                                                        Olumsuz örnek:
            Can I sit here?                                                                     Can I smoke over there?                               
           Certainly. you can/ may.                                                     No, I’m afraid you can’t.
                                                                                                           No, I’m afraid not.
                                                                                                            No, you can’t I’m afraid.
-------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------
Will / would dilek ve ricalarda bulunurken kullanılır.
Willà samimi                  Wouldà resmi
* Bu tür cümlelerde sık sık kullanılan fiillerden bazıları:
get: getirmek            bring: vermek                pass: vermek- uzatmak              supply: tayin etmek

ÖRNEK:
             Will  /   Would  you    get    her some water?
                “    /        “        “        bring Ahmet  some water?
----------------------------------------------------------------------------------------------------------------------
       Can / Shall yardım tekliflerinde :
Shall I bring them the book.                                            Shall I give him the book?
Can I get you the book.
------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------
Emir anlamı taşıyan cümleler:
keep off  / keep out : uzak durmak, yaklaşmamak
look:bakmak
look fiili eğer bir nesneye veya varlığa bakılması gerekiyorsa “at”  takısı eklenir.
ÖRNEK: Look at the sing.
      


EMİR:                                                                                                        TEKLİF:
Would get me another tea?                                                                Shall I help you?
Will you bring met he bill?                                                                  Can I get you another drink?
 “      “       give me a pen?                                                                      Can I pass you the salt?
“    “        pass met he book?
-------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------
YOL - YÖN SORAN CÜMLELER:
Where  is the bank? ( banka nerede?)
Can you tell me the way to the park? (Parkın yönün bana söylermisiniz?)
I want to get to the bank
ÖRNEK CEVAP:
Go along Market Street                                 *Tarif edilmesi gereken yol tek bir yön üzerindeyse bu şekilde tarif edilir.
Go up         “          “
Go down          “        “
  ------------------
Turn left up Market Street.                            * Dönüş gerektiğinde  bu şekilde tarif edilir.
Turn right along Market Street       
ÖRNEK:    It is the first turning right on Market street.
                  It is first right on Market Street.
------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------
Bir binada belirli bir kişiyi veya ofisi aradığınızı varsayalım:       
Where is öğrenci işleri?                   cvp: Öğrenci işleri is on the first floor.                       floor: kat.
Where is the Dean’s Office?          cvp : The Dean’s Office is on the ground flor.           ground floor:giriş kat
NOT:  “on” ismin -de halini alıyor bu konuda
-----------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------

SORU GİBİ ANLAM TAŞIYAN CÜMLELER:
Danışman Memuruna:
I’m looking for Mr. Smith. ( Mr. Smith’i arıyorum.)
I want to see  Mr. Smith. ( Mr. Smith ‘i görmek istiyorum.)
Danışman memurunun cevabı:
Mr. Smith’s Office  is on the 2nd. Floor, room212 ( Bay Smith’in odası 2. katta 212. oda.)
Mr. Smith’s Office on the 2nd. floor  room 212. Second door on the right.
--------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------
Bina içinde Yön arayan kişiye yardımcı olmanın bir yolu da :
ÖRNEK: Mr. Smith’s Office is uptairs on the 2 th floor.                              uptairs: üst kat
               Mr. Smith’s Office is downstairs on the ground  floor              downstairs: alt kat
DEĞİŞİK ÖRNEK:
Where is Mr Smith is Office?                                      cvp:  Take the lift it is on the 4th flor
I’am looking for Mr Smith                                                      Go downstairs it is on the groundfloor
I want to see Mr Smith.
----------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------
 WHERE İS  HE/ SHE GONE?
ÖRNEK: Where is John?                         He is in his room.                                      He is in İstanbul
Where is Mr. Brown?                            He is at work.                                              He is in.              /          He isn’t in.

He is gone to the cinema
John is in Mr Smith’s Office on the 6th floor
He is gone to a restaurant
He is gone to lunch.
--------------------------------------------------------------------------------------------------------------------


Bir zaman önce olup biten eylemler için:
have/ has + been
ÖRNEKLER:
I have been out to lunch.      ( Öğle yemeğini dışarıda yedim.

I have been to the cinema.
I have been here.                      * Bu dört cümle de gidilen yerden dönüldüğünü ve eylemin bittiğini anlatır.
I have been at a party.
ı have been in İstanbul.
----------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------
What is the matter?  ( Mesele nedir?)       Ne oldu?
cvp: Nothing.
I’m all right.
I’m ok.
There you are : Nihayet döndün
go out: dışarı gitmek
come back: geri dönmek
wait for: beklemek fiilleri


 açıköğretim.sözel.org

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Bu Blogda Ara