SORU TİPLERİ
What is yoru name?
My name is Jane (Samimi cevap) /
Jane (Samimi cvp) / I’m Jane Mathwes (Resmi cevap)
Is your name Smith?( Adın Smith’mi?) NOT: “it”
kelimesi özne (kişinin) yerine geçmiş
Yes, it is. / No it
isn’t.
Are you Sam Smith? (SEN
Sam Smith misin?)
Yes, I’m./ No, I’m
not.
İNGİLİZCE SAYILAR VE
TELEFON KONUŞMALARI
*Bir yere telefon
edildiğinde Hello’dan sonra iki tür soru sorulur.
-Telefona cvp veren kişinin aradığınız kişi olup olmadığını
anlamak için şu soruları yöneltiriz:
a) Is that Sam?
b) Is that 7213?
- Eğer telefona cevap veren kişinin kim olduğunu öğrenmek
gerekiyorsa şu sorular sorulur?
a) Who is that,please? B) Who
is it, please?
-Arayan kişinin numarayı doğru mu / yanlış mı çevirdiğini
öğrenmek için;
Soru= Is that 7223?
Cevap= No, this is seven-two-one (vurgulanmış)-three ( koyu puntoyla yazılması yani 7223 değil 7213 diyor cvp
ta.)
KALIP DEYİMLERİN KULLANILIŞI:
Excuse me: Genellikle dikkat çekmek dilekte
bulunmadan önce soru sormadan önce kullanılır.
Sorry: Hatalardan sonra kabalık yapıldığında özür
dilemek için kullanılır.
That’s all right: Özür dileyen bir kişiye verilen cevap.
Özrün kabulü.
Come in: İçeriye birini
davet ettiğimizde kullanılır. (Buyrun demek)
HATIR SORMA:
How are you?
I’m fine thanks Francis. (samimi verilen cvp)
I’m fine thanks you Mr, Mrs, Mathwes ( Resmi cvp)
I’m very well thanks you Mr. Mathwes ( Resmi)
-Üçüncü şahsın hatırını sorrken :Yani kız kardeşin erkek
arkadaşın kocanın, annenin, babanın,…..
How is Jane?( Jane nasıl?) / How is sister?( Kız kardeşin nasıl? / How
is wife? ( karın nasıl?)
His (erkek) ve Her ( kadın) iyelik sıfatlarının kullanımı:
Ahmet is her brother
( Ahmet onun erkek kardeşi) He
is her brother ( O onun erkek kardeşi)
Ahmet is his sister
(Ahmet onun kız kardeşi)
She is his sister ( O onun kız kardeşi)
-İsmin sonuna üstten bir virgül (‘) ve onu takiben bir (s)
getirildiğinde isim (-nın,-nini,-nun,--nün) takıları alır.
ÖRNEK:
Is that Betty’s husband? ( Bu Betty’nin kocası mı?)
Ahmet’s father is fine.
(Ahmet’in babası iyi)
Is that Barbara’s brother? ( Bu Barbara’nın erkek kardeşi mi?
WHO İS THAT? ( Bu Kim?)
-
Ya gösterdiğimiz kişiyi tanımadığımızı, ya da
ismini hatırlayamadığımızı belirtir?
Who is That? -->
It is his wife ( Onun karısı)
/ It is Francis’s girl friend ( O Francisin kız arkadaşı. )
-Eğer bu soruyu
cevaplayan kişi de vereceği cevaptan
emin değilse o zaman cümlesine I think ile başlayacak (her zman).
Think : düşünmek,
saymak, zannetmek
Ithink he is her
brother ( O onun erkek kardeşi olabilir)
I think it is Mr Smith ( O Mr. Smith olabilir)
How do you spell that/ it? ----à Bu cümle yazılışını bilmediğimiz kelimenin nasıl
yazıldığını öğrenmek için soruluyor.
Cvp : K-A-T-H-Y
CAN YOU HELP ME?
(Bana yardım edermisiniz?)
Yes, of course (
Tabii ki) /
No, I’m Sorry. I Can’t ( Üzgünüm
yapamam.)
Can I help you?
(Yardım edebilir miyim?)
Yes, please. (
Evet, lütfen) / No, thank you… ( hayır tşk ederim)
-
Her iki durumdada konuşulan kişi meşkulse
sorulan soruyla hemen cvp vermeyecekse:……..
Just a moment please ( Sadece 1
dk .lütfen)
Please wait a moment ( Lütfen
bir süre bekleyin) diye yanıt verir.
“Can” yardımcı fiili izin isterken kullanılması:
-Can I sit here? ( Burada
oturabilir miyim?)
Yes, of course ( Tabii ki) / No.
ÖNERİDE BULUNURKEN:
2 değişik kalıp vardır:
a) Let’s go to the cinema ( Sinemaya gidelim!) b) Shall we go to the cinema? (Sinemaya
gidelim mi?)
Yes, Let’s. / No.
Yes. / Yes. All right. (Son çare olarak kabullenme)
No.
NOT: Sorudaki cümle soru
cümlesiyse b) deki gibi cvp a) daki gibi Let’s diye başlayacak ; düz
cümle ise bu seferde Shall soru cümlesi olarak başlayan şık seçilcek.
BİR DİLEKTE BULUNURKEN:
Can I have a room, please?( Bir oda alabilir miyim
lütfen?)
Yes, Of course. / No. I’am sorry.
NOT: “Can” ve “Will”
yardımcı fiilleri nezaket işareti olarak
görev yapar.
Will you follow me please. (
Lütfen, beni takip edin.)
OLUMSUZ DİLEK VE EMİR CÜMLELERİ:
Bir şahsın bir eylemi apmasını
istemediğimizde bunları olumsuz dilek olarak dile getiririz. Ancak please kelimesi de aynı zamanda kullanılabilir.
Please rastgele bir olumsuz cümleyi
kibarca rica cümlesine çevirmeye yeterli.
ÖRNEK:
-Please, don’t get up. ( Lütfen
kalkmayın.)
-Please, don’t put it there. (
Oraya koymayın lütfen.)
- Please, don’t wait. ( Lütfen
beklemeyin)
MAY-SHALL -WİLL ve WOULD YARDIMCI FİİLLERİ
(CAN YARDIMCI FİİLİ GİBİ)
Birine
yardım teklif ederken ve izin isterken can
I kalıbının yanı sıra may I
kalıbını da kullanabiliriz. İki yardımcı fiil de aynı anlamdadır. Yalnız May daha resmi ortamlarda kullanılır.
ÖRNEK:
ÖRNEK:
Can
I help you? (yardım edebilir miyim?)
(Samimi)
Can I sit here? (Burada oturabilir miyim) ( Samimi)
Ma
y I help you? ( yardım edebilir
miyim?) ( Resmi) May I sit here?
( “ “ “ )
( Resmi)
SORU
CEVAP:
Can
I help you?...................> Yes, please./ No, thank you./No, thanks.
Shall
I help you?.................> Yes,please/ No, thank you/ No, thanks.
Shall
I take your bags?( Çantalarınızı alabilir miyim?) …> Yes,please/ No, thank
you/ No, thank
-----------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------
WİLL ve WOULD KULLANILDIĞI YERLER:
Bir
dilekte , bir ricada bulunulmak istendiğinde can yardımcı fiilinin yanı sıra will yardımcı fiilini de kullanabiliriz.
Will yardımcı fiili, “can” yardımcı fiilinden daha nazik bir
anlam ifade eder.
Would yardımcı fiili ise, diğer
yardımcı fiillerden daha resmi ve daha
nazik bir anlam ifade eder.
-Aşağıdaki
örnekler anlam bakımından aynı ancak giderek daha resmi ve daha nazik bir ton kazanır.
-Can
you take that case, please?
-Will
you take that case, please?
-Would
you take that case please?
---------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------
LEFT, RİGHT,STRAIGHT, AHEAD
Yol
sormak tarif etmek için;
SORU:
CEVAP
Where
is the nearest post Office?
1-The nearest post Office on
the right(En yakın postahane Sağda)
(En
yakın postahane nerede?) 2-The nearest post Office on the left (En yakın postahane Solda)
Başka bir cvp ..-The nearest post
Office is on Atatürk Bulvarı.
SORU: Where are the bags?
-------------------------àThe
bags are here.
( Çanta nerede?)
-------------------------------àThey
are here.
Is
there a bank on East Street?---------------------------àYes, there is a bank
East Street/ No, there isn’t………..
Are
there banks on East Street?-------------------------àYes,
there are banks East Street/ No, there aren’t……
SORU:
Where is the bank?.........1.
Cevap: The bank is on East Street. ( Banka doğu caddesinde)
………..2. Cevap: There is a
bank on East Street. ( Doğu caddesinde
bir banka var.)
----------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------
On, in , next, to, near, opposite
kelimeleri yer ve yön belirler.
On the left: solda
in: -de, - da
straight ahead: dosdoğru on the corner:
köşesinde
on the right: sağda
opposite: karşı
next to:
yanında
near here:
buraya yakın
at the end of: sonunda
ÖRNEKLER:
1- The police station is next to the
bank--à
Karakol bankanın yanında.
2-
The Railway station is near here. ---à İstasyon buraya yakın.
3-
The Grand Hotel is near the Post Office.-à Grand Hotel postaneye yakın.
4-
The post Office is near here.--à
Postane buraya yakın.
5-
-at the end of North Street.--à
North Street’in sonunda
6-
-in North Street--à
North Street’te
7-
The Grand Hotel is on the corner at
Market and North Street.--> Grand
Hotel Market Street ile North Street ‘in köşesinde
8-
The railway station is opposite the bus station.--à Tren istasyonu
otogarın karşısında.
ÖRNEK SORU:
Where
is the post Office?-------1. Cevap: There is a post office in Market Street.
--------2. Cevap: There is one
in Market Street.
--------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------
İşaret
İsimleri:
Bu,şu işaret isimleri her türlü varlık
ve kavram için kullanılır.
Bura, şura işaret isimleri ise yer kavramları için kullanılır.
This, here : Konuşmacıya olan
yakınlığı That, there: Konuşmacıya olan uzaklığı
bildirir.
This
way
There/ That way
Here
/this way
-----------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------
WHERE ARE THEY? (Onlar nerede?)
Where
ile başlayan soru tiplerini cevaplarken konum bildirmede “in” ve “at” kullanılışı;
ÖRNEK:
Where
is Mr. Brown? (Bay Brown nerede?)
Bu
gibi kişilerin yerini soran soru tiplerine cevap verirken”in” kullanılarak cevap verilebilir. “in” bir varlık veya nesnenin yerini belirler.
Bir
alan içindeki konumu belirler.
CEVAPLAR: He is in his room. ( O , onun odasında) He is
in hotel ( O, otelde) He is
town. ( O , kasabada)
He is in bed. ( O, yatağında) He is in England ( O,
İngiltere’de)
“in”: ayrıca ülke şehir isimlerinden
önce de kullanılır.
ÖRNEK:
….. in Turkey.
/ …….in England.
……..in the USA. /
……….in the United Kingdom. / ………….in the Netherlands.
“in” yalnız where sorularının cevabında
değil, YES/NO soruları denilen
soruların cevaplarında da kullanılır.
ÖRNEK: Is
Mr. Brown in please? Is Mrs. Black
in the hotel.
- Yes, he is.
- Yes,, she is.
-He isn’t in his room. -She isn’t
not in the hotel.
NOT:
Mr: Baylar için / Mrs.
Evli bayanlar için / Mss. Bekar bayanlar için kullanılır
------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------
“at” kelimesi konum bildiren cümle veya konum soran YES/NO sorularında kullanılırken: “at” belirli bir yer belirtmekle beraber “in”
ile karşılaştırıldığında daha genel bir anlamı olduğu anlaşılır.
ÖRNEKLER:
Where is Mr. Brown?
CEVAPLAR:
1-
He is at work. ( O, işte)
4- He is at the cinema. ( O ,
sinemada)
2-
He is at school. ( O, okulda) 5- He is at the theatre. ( O , tiyatroda)
3-
He is at home. ( O , evde)
6- He is at the garage. ( O, garajda)
7-
He is at a party. ( O, bir partide) 9- He is at a
friends ( O , bir arkadaşında)
8-
He is at a meating ( O, bir yemekte)
ÖRNEK SORU: Is he at the cinema? ( O ,
sinemada mı?) -à Yes, he is. / No,
he isn’t.
--------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------
“at” ile “in” arasında anlam açısından büyük bir farklılık yoktur. Yalnız her
ikisinin de kullanım yerleri ayrı ayrıdır. Her birinin yerini öğrenmenin en
kolay yolu bu dağılımı bol bol tekrar etmektir.
“at “ ve “in” alan isimlerden en sık
kullanılanların listesi:
cümle
içinde başına “at”
cümle içinde başına in gelen kelimeler.
gelen kelimeler.
party
the
kitchen
Jane is house.
the hotel
home.
Istanbul
school
hospital
chemist
town
doctor
his office
shops
England.
work
the theatre
the bank
the station
-She
is at work.
He is in Istanbul.
-They
are at home.
They are in the kitchen
-
She is at school
She is in town.
---------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------
Where
ile sorulan sorulara konum yerine eylem bildirerek de cevap verilebilir.
ÖRNEK:
Where is John? Cvp: He is at the cinema ( O, sinemada)
Eylem bildiren cvp: He is gone to the
cinema ( O, sinemaya gitti)
gone to fiili hem yön hemde eylem
bildirir.
KALIP OLARAK HATIRLAMAK GEREKİRSE:
He
is/ She is gone
to ……..(konum)
He
is
gone to work.
She
is gone
to the bank.
The
police is gone
to the police
station.
ÖRNEK: Is
Mr. Brown in?
- No, he isn’t not in.
He is at the cinema. ( O, yok. O,
sinemada)
-No he isn’t not
in. He is gone to the cinema ( O, yok. O sinemaya gitti)
----------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------
WHAT İS THE TİME?
What
is the time? ( Saat kaç?) Bu soruya verilecek cevaplar:
A) Tam saatlerde: B) Yarım
saatlerde:
C) Çeyrek saatlerde:
It
is two o’clock. It is half past
six. ( Saat 6 buçuk) It
is guarter past five( Beşi çeyrek geçiyor)
It
is four o’clock
It is half past two. It
is guarter after five. ( Beşe çeyrek geçiyor.)
NOT:
Çeyrek
saatlerde past ve after Türkçedeki geçiyor fillinin işlevini görür.
“to”
çeyrek dakikaları anlatmak içiN bir de, It is
guarter to six. gibi Türkçe
de çeyrek var fiilinin görevini yapar.
DAKİKALARDA:
It
is three minutes past seven. ( Tam
saatlerle yarım saat arasındaki zamanı
belirler. past.)
(Saat
yediyi üç geçiyor.)
It
is nine minutes to eight. ( Gibi cümlelerde yarım saatle tam saat
arasındaki zamanı belirler. to)
(Saat
sekize, dokuz dk var)
DEĞİŞİK
ÖRNEK:
Can
you give me the right time, please? * Türkçede tam olarak saatin kaç olduğunu soran benzer sorular
Do
you have the right time, please?
What
is the right time, please?
Right kelimesinin yerine correct,exact,precise kelimeleri kullanılabilir. Bu kelimeler anlam
açısından giderek daha fazla ayrıntı istendiğini belirtmek için kullanılır.
-------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------
HAFTANIN GÜNLERİ
Monday- Pazartesi Thurstday-
Perşembe Sunday- Pazar
Tuesday- Salı
Friday- Cuma
Wednesday- Çarşamba Saturday- Cumartesi
--------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------
AÇILIŞ/ KAPANIŞ SAATLERİ
When soru kelimesi ile başlayan
cümleler yapısal açıdan Where ve What soru kelimeleriyle sorulan sorudan farklı
değildir.Ne var ki When soru
cümlelerinin yanı sıra do yardımcı
fiilini öğrenicez.
ÖRNEKLER:
*
Sorulan sorularda özne çoğul olduğunda do
yardımcı fiili kullanılır.
When
do the shops open.?
cvp: The shops open at the nine.
When
do the shops close?
cvp: The shops close at the nine.
*
Sorulan sorularda özne tekil olduğunda does
yardımcı fiili kullanılır.
When
does the shop open?
cvp: The shops opens at
six. NOT: He,She, It 3.
tekil şahıs olduğunda
When
does the shop close?
cvp: The shops closes at
six. fiilin sonuna -s takısı getirilir.
ÖRNEK:
When does the shop open? / When do the shops open?
Bu soruya verilecek ayrıntılı cvplar:
It
opens at
nine daily.
( 9 gün açık.)
They open on weekdays./on Sundays. /on
Mondays./every Wednesday
“ “ at weekends.
DEĞİŞİK ÖRNEK:
Are
you open/closed?
-Yes,
we are open. / No we aren’t closed.
*
Burada soruyu soran tek bir kişiye
soruyu yöneltirken you der. Ancak
cvp veren kişi tüm iş yerini temsil ettiği için we öznesini kullanır.
When
soru kelimesi kullanıldığındada olur.
ÖRNEK:
When do you open/ close?
We open at nine. / We close at six.
----------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------
“on” ve “at” kelimesinin kullanıldığı yerler:
at
+ saatler ( time)-------------------à It open at nine o’clock
on
+ günler ( days)-----------------à
It opens on Mondays.
Ancak
weekend kelimesi kullanıldığı zaman “at” takısını kullanırız.
at
+ weekend --------------------à
It opens at weekends.
NOT:
daily ve every kelimelerinin önüne bu
takılar gelmez.
--------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------
“in” ve “for”
NOT:
Will kelimesinin gelecekte
gerçekleşecek eylemlerin yerine kullanıldığını dikkat edin..
arrive: (
varmak ) -à bu
fiil “in” ek takısı ile birlikte
kullanılır
leave (ayrılmak) ----à
bu fiil “for” ek takısı ile birlikte
kullanılır.
ÖRNEK: The train will arrive in London at 5 o’clock. ( Tren Londra’ya saat 5’te varacak.)
This bus will, leave for Urfa at ten past four.( Bu otobüs, 4 buçukta
Urfa’dan ayrılacak.)
-------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------
WHAT
İS THİS?.......... WHAT İS
THAT?.......
This
/ That
Konuşmacıya
yakın olan / Konuşmacıya uzak olan varlık
varlık
yada nesneyi belirtir. / yada nesneyi belirtir.
ÖRNEK:
What
is this? -----------à
It is a pen. /
It is ink. ( mürekkep) / It is sugar. /
It is bread. ( ekmek)
These / Those
This’in
yerine çoğul varlıklarda / That’in yerine çoğul varlıklarda
kullanılır.
kullanılır.
/
ÖRNEK:
What
are these?
They are bottles.
Çoğul
cevaplar ister sayılabilir ister sayılamaz olsun a,an,the takıları gelmez.
They
are ink. ( sayılamaz) ink: mürekkep
Sayılamayacak
kelimeler miktarlar üzerinden yazılacak olursa:
ÖRNEK:
1-
What is this.?
It is a bottle of wine. It is a glass of
wather.
It is a bottle of ink. It is a packet
of sugar.
2-
What are these?
They are bottles of wine.
They are glasses of wather.
They are bottles of ink.
---------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------
YES/ NO SORULARINDA:
Is
this a pen? ( Bu kalem mi?) -------à
Yes, it is. / No, it isn’t.
Are
these a pen? -----------à
Yes they are./ No , they aren’t.
Is
this your suitcase?-----------------à Yes, it is. / No, it isn’t.
*Cevapta
“it” zamiri “this” işaret zamirinin yerine geçiyor.
----------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------
HOW
How soru kelimesi nesnelerin
yüksekliği, uzunluğu eskiliği gibi fiziksel özellikleri öğrenilmek istendiğinde
kullanılır.
wide: geniş thick: kalın
deep: derin heavy: ağır
Tall: uzun
ÖRNEKLER:
1- How high is Mount Ararat? (
Ararat dağı yüksek mi?)
Cvp: Mount Ararat is 5165 meters
high. /
ıt is 5161 meters high.
2- How
long is Bosphorus Bridge? ( Boğaz köprüsü uzun mu?)
Cvp: It is
561 meters long.
3- How
old is Selimiye Mosque? (It is 400 years old.)
Cvp:
It is 400 years old.
* Cevabını bilmediğimiz ya da emin
olmadığımız sorulara cevap verirken
I
think ve I’m sorry . I don’t know.
---------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------
I LİKE IT VERY MUCH
Beğenileri
elirleyen sorular ve bunlara uygun cevaplar vereceğiz. ve geniş zaman eki
kullanacağız.
I/
you/ we/ they------à
do / he/she/ıt--------à does ( tekil şahıslarda fiile -s,-es takısı
gelecek)
ÖRNEK:
1- Do you like………? / 2- Does she like………?
I like …………………… She likes……………..
ı don’t like…………………
She doesn’t like…………..
SORU TİPİ:
1-
What do you think of….? (
birbirine anlam bakımından benzeyen 2 soru tipi…)
2-
Do you like…………………..?
*Boş
bırakılan noktalı yerlere it,this,that,English,Coca
Cola, cats, Francis Mathews gibi hakkında soru sorulmak istenen nesne/varlık veya şahıs isimleri
getirilebilir.
ÖRNEK:
What do you think of ---------à
------à
it? / this? / that? / English? /
Coca Cola? / cats?/ Francis Mathews.
Do you
like----------------------à
*Her iki soruya da verilecek cevap
kişinin beğenisine göre olumlu yada olumsuz olur.
CEVAPLAR:
I
like------------à
----------à it.
/ this. / that. / English. / Coca Cola. / cats. / Francis Mathews.
I
don’t like -----à
NOT: Genellikle sorularda kullanılan
ismin yerine it, this, that geçer.
İSİM
ZAMİR
*Tekil
cansız varlık ve nesneler için It.
(Coca
Cola, English, Red gibi)
*Tekil
şahıslar bayansa
her
*Tekil
şahıslar erkekse
him
*Çoğul
nesne varlık ve şahıslar için them
-Beğeni derecesiyle ilgili sorulan sorulara
verilebilecek cevaplar:
ÖRNEK:
Verilebilecek cevaplar:
What
do you like of it? *I like
it very much.(Çok beğendim) .
Do
you like it?
* I like it. (beğendim)
* It is all right. ( iyi )
kararsız cvp.
*
I don’t like it very much ( çok beğenmedim)
*I don’t like it at all. ( hiç beğenmedim)
very much ve at all cümleleri zarf görevi yaparak like fiilini tanımlayor ve
cümlelerin sonunda yer alıyor.
ÖRNEK: Do you like music? 1- I
like him/ it / her / them very much.(olumlu en fazla beğeni)
Yes, I do…. 2- I
like it / him / her / them. ( olumlu
beğeni)
No, I don’t. Not at all! 3- It is all
right. ( kararsız)
4-
I don’t like it / him / her. ( olumsuz)
5-
I don’t like it / him / her very much (
olumsuz daha az beğeni )
6-
I don’t like it / him / her at all. ( olumsuz hiç beğenmemesi)
----------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------
Tercih belirten kalıpların gramer yapıları:
prefer: tercih etmek--------------à
Bu fiilin kullanılabilmesi için 2 nesneye ihtiyaç vardır.
I
prefer tea to coffee. / I prefer blue to gren.
NOT: 1-Cümlede to kelimesinden önce kullanılan isim tercih edileni, sonra gelen
isim ise istenmeyen nesneyi /varlığı belirtir.
2-Düz
cümlelerde her zaman to, soru
cümlelerinde or bağlacı kullanılır.
ÖRNEK:
Would you prefer tea or coffee?
I prefer tea. yada…………………….> Tea. / Coffee diye kısa cevaplar verilebilir.
I prefer coffee.
Would you kalıbı nezaket kurallarına
uygun olarak başkasından bir şey yapması istenildiği zaman kullanıldığına
dikkat edin.
Bu
şekilde konuşmacı kişiden kibarca tercih yapmasını istemektedir.
Which
do you prefer tea or coffee? veya Which
would you prefer Fenerbahçe or Trabzonspor ?
*Which soru kelimesinin kullanılması,
arasında seçim yapılacak nesneyi daha belirgin hale getirir.
*Which soru kelimesi eşya, yer gibi
varlıklar ve nesneler söz konusu
olduğunda kullanılır.
*
Who insanlar arasında tercih
sorulması gerektiğinde kullanılır.
ÖRNEK: Who do you, Ajda Pekkan or Emel Sayın?
Who would you
prefer,…………………………..?
HAVE YOU GOT ANY WİNE?
Have + got kalıbı İngilizcede mülkiyet
ve aitlik belirtir. Have yardımcı
fiili bunu çoğu kez kendi yapabilir.
I
have………………….>
He has…………
you
have…………… > -à got a pencil. She has……… ---à got a pencil.
We
have……………>
It has…………..
They
have………..>
OLUMSUZLUK CÜMLESİ:
Have you got a pencil? (Bir kalemin var
mı?) ya da Has she got apencil?
I
haven’t got a pencil. ( bir kalemim yok)
She hasn’t got a pencil. ( Onun bir kalemi yok)
I
have not. ( yok)
She has not.
----------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------
some / any cümleleri bu konuda sık sık
kullanılır
Bunlar
kesin bir sayı belirtmez.
Çoğul
isimlerden önce ve sayılamayan isimlerden önce kullanılır.
Sayılabilir
isimler tekil ise some ve any kelimelerinin yerine a / an / the kullanılır.
some ile ilgili cümleler:
I
have got some books. ( sadece birkaç kitabım var)
*some her türlü soru cümlesinde
kullanılmaz.
ÖRNEK:
Would
you like some tea? ( Biraz çay
istermiydiniz?) veya;
Would
you carry some of the bags, please? ( Bavullardan birkaçını taşır mısınız?)
-gibi
davet, öneri , istek türü sorular sorulduğunda some soru cümlesinde yer alır.
Cevabın evet olması beklenen sorularda some
kullanılır:
ÖRNEK:
Are
there some restaurants on this street? ( Bu caddede bazı lokantalar var mı?)
Is
there some water in the glass? (Bardakta biraz su var mı?)
any ile ilgili cümleler:
Have
you got any Money? ( Hiç paran var mı?)
yada Haven’t you
got any Money? ( Hiç paran yok mu?)
I
haven’t got any Money. ( Hiç param yok.)
----------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------
a, any ve some nin kullanıldığı yerler:
SORULAR:
1-
Have you got a single room? ( Tek kişilik odanız var mı?)
We
have got a single room. ( Tek kişilik odamız yok)
Have
you got any room? ( çoğul sayılabilir isimler)
I
have got some rooms.
Have
you got any water? ( sayılamayan
isimler)
We
haven’t got some water.
We
haven’t got any water.
ÖRNEK:
Have
you got any tea?
Yes,
we have./ No we haven’t.
yada We have got
some tea.
Yes,
I have./ No, I haven’t.
We haven’t got any tea.
-----------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------
There is / there are kalıplarını some ve any kalıplarıyla kullanma :
ÖRNEK:
There is a hotel in Market Street.
There are some hotels in Market
Street.
NOT: Some ve any kullanıldıktan
sonra ardından gelen sayılabilir isim daima çoğul olur.-s takısı alır.
-Soru
sorulduğunu varsayalım:
Is
there a hotel in Marke Street?.............cvp:
There is a hotel in Market Street. / No
there isn’t a hotel in Market Street.
Are
there any hotels in Market Street....Cvp:
There ara some hotels in Market Street ./
No, there aren’t any hotels in ……..
There
are+ some……….. olumlu cümlede;
There
aren’t + any ……… olumsuz cümlede
kullanılır.
------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------
Here are you (Buyrun)
Bir nesneyi başka birine verirken kullanılır.
come in ( Buyrun) Birini bir yere , eve davet ederken burun
gelin babında kullanılır.
--------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------
Menülerde
yazılı olan yemeklerden söz ederken” on”
kullanılır.
ÖRNEKLER:
There
is fish on the menu. ( Menüde balık var)
There
is a nice Italian wine on the menu. ( Menüde iyi bir Italyan şarabı var)
Menüde istenilen yemeğin olmadığından bahsederken:
It
is off today.
Fish
is off today.
------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------
For takısını kullanacağız.
“for” takısı Türkçedeki için takısına
benzer.
Table, for two
Tickets
for Wednesday -( Çarşamba günü için bilet)
Table
for two ( İki kişi için masa.)
------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------
WHAT ARE THEY DOING?
Geniş
zamanlı sorular:
Düz
cümle :
Soru Cümlesi
I like fish.
Do you like fish? -à
Yes, I do / No, I Don’t
you like fish.
Do we
like fish?-à
Yes, we do, / No, we don’t
We like fish.
They like fish.
He likes fish. Does he
like fish? Yes, he does. / No, he
doesn’t
She likes fish.
Does she like fish? Yes, she
does. / No, she doesn’t
It likes fish.
Does it like fish?
yes, it does. / No, it doesn’t.
---------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------
ZARFLAR : Always(her zaman ) ,
sometimes (Bazen), never ( asla)
Zarf Deyimleri: every
morning
in the evening
every afternoon in the day.
in the month.
*
Zarflar genellikle özneden hemen sonra gelir.
ÖRNEK: I always eat fish. ( Herzaman balık yerim.)
-------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------
Şimdiki zamanlı cümlelerde do/ does
in kullanılışı:
ÖRNEK:
What are you doing? ( Ne
yapıyorsun) cevap: I’am writing ( yazıyorum.)
I’ am reading. ( okuyorum)
*Şimdiki
zamanlı cümlelerde fiil “ing” takısı
alır.
Gelecek zamanda gerçekleştirilecek
eylemlerde do/does in kullanılışı:
ÖRNEK: What are you doing tomorrow
morning? ( Yarın sabah ne yapıyorsun?)
Cevap:
I’am going to the market. ( Çarşıya gidiyorum)
We are going to Ankara.
( Ankara’ya gidiyoruz)
--------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------
Have/ Has fiili sık sık yemek ve içmek
eylemlerinde kullanılır:
*Düz Cümlelerde:
He
has tea every morning. ( O her sabah çay içiyor.)
They
have good soup at this restaurant.
CAN I HAVE YOUR NAME, PLEASE?
What can I do for you? ( Sizin için ne
yapabilirim.)
Telefon Görüşmelerinde bu soru yöneltilirse:
Can
I speak to Mr. Mathews?( Bay Mathews ile konuşmak istiyorum)
May
I speak to Mr. Mathews? (“
“ “ “
“)
Biriyle konuşmak istediğimizde:
I
want to see Mr. Mathews, please (Bay
Mathews ile konuşabilir miyim?)
I
would like to see Mr Mathews, please.
ÖRNEK
ÇEŞİTLERİ:
-Can I speak to Mr. Mathews, please( resmi ve
kibar)
-Can
I speak to Francis, please ( samimi.. Francis’i tanıyoruz)
-Is
that you Francis?( Sen Francis misin?)…samimiyet fazla.
-Can
I have your name, please?(resmi görüştüğümüz kişi)
-This
is Francis Mathews speaking. (resmi)
Francis
speaking(samimi)
It
is Francis speaking. (samimi)
-----------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------
Görüşmek istediğimiz kişi yerinde
olmadığında:
She
/ He is in. ( O, içeride)
She
/ He is out. ( O, yok)
She
/ He is not here. ( O , burada yok)
I’m
sorry. She / He is out. ( Üzgünüm O, yok)
I’m
afraid. She / He is not in. ( Maalesef, O yok.)
I’m
afraid. She / He is not here. ( Maalesef O, burada yok)
It
doesn’t matter. ( önemli değil.)
It
is all right. ( tamam)
WHAT DOES SHE LOOK LİKE?
Which soru kelimesi özelliği bir grup
içerisindeki ayırt etmeye çalıştığımız kişi, varlık veya eşyayı ayırt etmek
için kullanılır.
ÖRNEK:
Who
is that man over there? ( Oradaki adam kim?)
Which
man? ( Hangi adam?)
The
older man.( yaşlı adam)
Yes,
that is him ( işte O)
eğer
değilse:
No,
that isn’t the man ( Hayır. O değil.)
-----------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------
Bir arkadaşımıza başka bir arkadaşımızı
tanıtmak istediğimizde:
*Bu tür sorular genel bir tanım
istenildiğini belirtir.
ÖRNEK:
What
does Ali look like? ( Ali nasıl biri?) What do they look like?
Ali
is tall and thin(Ali uzun boylu ve zayıf)
Ayşe
is short and pretty.(Ayşe kısa boylu ve güzel)
*Belli bir bilgi edinmeye yönelik sorular:
ÖRNEK:
Is
he tall?(O uzun boylu mu?)
Is
she short? ( O, kısa boylu mu?)
*Kesin tanım isteyen sorular:
How
old is Ekrem? ( Ekrem yaşlı mı?)
How tall is Ekrem? ( Ekrem uzun boylu mu?)
---------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------
Kişileri yaptıkları eylemlerle tanıyacak
olursak:
ÖRNEK:
She
is sitting over there ( O orada
oturuyor.) / She is drinking a cup of tea. ( O bir
fincan çay içiyor.)
İki kişiyi ayrı ayrı anlatmaya çalışırken
onları karşılaştırma yönüne gideriz. Bu da ;
Sıfat+ -er son takısı ile olur
ÖRNEK: taller
, higher
Ahmet
is taller than Ali.. ( Ahmet Ali’den
daha uzun boyludur.)
*Karşılaştırmada birbirine bağımlı olduktan
sonra varlık ve kavramlar arasında da yapılabilir.
ÖRNEK:
England is wetter than Turkey. (
İngiltere , Turkiye ‘den daha yağışlı.)
Red is brighter than Brown. (Kırmızı kahverengiden daha canlı)
This book is thicker than that one. ( Bu kitap öbüründen
daha kalın)
--------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------
I think cümleciği kesin olmayan geçici
bir fikir beraberliğine işaret eder.
He is- it is’ ler cümleden çıkarılarak
yerlerine “so “getirilir.
Ithink
so. / I don’t think so.
------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------
perhaps kelimesi cümlede kibar ve
geçici öneride bulunurken kullanılır.
ÖRNEK:
Perhaps Francis in a meeting. (Francis belki bir toplantıda)
---------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------
Birisini
ararken to look for; birisini
beklerken to wait for fiilleri
kullanıyoruz.
--------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------
İngilizcede
kişilerin boylarından söz ederken foot ve
inch, deniz seviyesinden bahsederken
yükseklik söz konusu ise feet ölçü
birimi geçerlidir.
---------------------------------
----------------------------------------------------------------------------------------------------------------
CAN YARDIMCI FİİLİNİ İZİN İSTEMEK İÇİN
KULLANIRKEN:
Can
I sit here ?
May I sit here?
Can
I smoke over there?
May I smoke over there?
Can
I put it here? May I put it
here?
NOT: May ve Can fiili birbirlerinin
yerine geçebilirler.
May ( Resmi ortamda) Can ( Samimi ortamda)
Olumlu Örnek:
Olumsuz örnek:
Can I sit here?
Can I smoke over there?
Certainly. you can/ may. No, I’m afraid you can’t.
No, I’m afraid not.
No, you can’t I’m
afraid.
-------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------
Will / would dilek ve ricalarda
bulunurken kullanılır.
Willà
samimi Wouldà
resmi
*
Bu tür cümlelerde sık sık kullanılan fiillerden bazıları:
get: getirmek bring: vermek pass: vermek- uzatmak supply: tayin etmek
ÖRNEK:
Will /
Would you get
her some water?
“ /
“ “ bring Ahmet some water?
----------------------------------------------------------------------------------------------------------------------
Can / Shall yardım tekliflerinde :
Shall
I bring them the book.
Shall I give him the book?
Can
I get you the book.
------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------
Emir anlamı taşıyan cümleler:
keep off
/ keep out : uzak durmak, yaklaşmamak
look:bakmak
look fiili eğer bir nesneye veya
varlığa bakılması gerekiyorsa “at” takısı eklenir.
ÖRNEK:
Look at the sing.
EMİR:
TEKLİF:
Would
get me another tea?
Shall I help you?
Will
you bring met he bill?
Can I get you another drink?
“
“ give me a pen?
Can I pass you the salt?
“ “
pass met he book?
-------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------
YOL - YÖN SORAN CÜMLELER:
Where is the bank? ( banka nerede?)
Can
you tell me the way to the park? (Parkın yönün bana söylermisiniz?)
I
want to get to the bank
ÖRNEK
CEVAP:
Go
along Market Street *Tarif
edilmesi gereken yol tek bir yön üzerindeyse bu şekilde tarif edilir.
Go
up “ “
Go
down “ “
------------------
Turn
left up Market Street. * Dönüş gerektiğinde bu şekilde tarif edilir.
Turn
right along Market Street
ÖRNEK:
It is the first turning right on Market street.
It is first right on Market
Street.
------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------
Bir binada belirli bir kişiyi veya ofisi
aradığınızı varsayalım:
Where
is öğrenci işleri? cvp:
Öğrenci işleri is on the first
floor. floor: kat.
Where
is the Dean’s Office? cvp : The
Dean’s Office is on the ground
flor. ground floor:giriş kat
NOT:
“on” ismin -de halini alıyor bu konuda
-----------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------
SORU GİBİ ANLAM TAŞIYAN CÜMLELER:
Danışman
Memuruna:
I’m
looking for Mr. Smith. ( Mr. Smith’i arıyorum.)
I
want to see Mr. Smith. ( Mr. Smith ‘i
görmek istiyorum.)
Danışman
memurunun cevabı:
Mr.
Smith’s Office is on the 2nd. Floor,
room212 ( Bay Smith’in odası 2. katta 212. oda.)
Mr.
Smith’s Office on the 2nd. floor room
212. Second door on the right.
--------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------
Bina
içinde Yön arayan kişiye yardımcı olmanın bir yolu da :
ÖRNEK:
Mr. Smith’s Office is uptairs on the 2 th floor. uptairs: üst kat
Mr. Smith’s Office is downstairs
on the ground floor downstairs: alt kat
DEĞİŞİK
ÖRNEK:
Where
is Mr Smith is Office? cvp: Take the lift it is on the 4th flor
I’am
looking for Mr Smith
Go downstairs it is on the groundfloor
I
want to see Mr Smith.
----------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------
WHERE
İS HE/ SHE GONE?
ÖRNEK: Where is John? He is in his room. He is in
İstanbul
Where
is Mr. Brown?
He is at work.
He is in. / He isn’t in.
He
is gone to the cinema
John
is in Mr Smith’s Office on the 6th floor
He
is gone to a restaurant
He
is gone to lunch.
--------------------------------------------------------------------------------------------------------------------
Bir
zaman önce olup biten eylemler için:
have/ has + been
ÖRNEKLER:
I
have been out to lunch. ( Öğle yemeğini dışarıda yedim.
I
have been to the cinema.
I
have been here. * Bu
dört cümle de gidilen yerden dönüldüğünü ve eylemin bittiğini anlatır.
I
have been at a party.
ı
have been in İstanbul.
----------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------
What
is the matter? ( Mesele nedir?) Ne oldu?
cvp:
Nothing.
I’m
all right.
I’m
ok.
There you are : Nihayet döndün
go out: dışarı gitmek
come back: geri dönmek
wait for: beklemek fiilleri
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder