so that cümleleri
"so...that..."" ingilizcede "öyle ki...", "o kadar ki..." ya da "...ki" anlamında kullanılır.
Aşağıda söz edilen her anlamında kullanılmış bir çok so...that cümleleri örnekleri bulacaksınız:
I am so tired that I could sleep in this chair. --> O kadar yoruldum ki, bu sandalyede uyuyabilirim.
He is quite nice, more so than I was led to believe. --> O, beklediğimden çok daha kibar.
Pelin spoke so clever that nobody can interrupts his words. --> Pelin o kadar akıllıca konuşuyor ki, hiç kimse onun sözünü kesemiyor.
It is so unfair that she should have died so young. --> Onun bu kadar genç ölmek zorunda olması çok adaletsiz.
It is so seldom that I meet with Ali. --> Ali ile rastlaşmamış o kadar ender ki.
Is that girl so beautiful that the half of men in a party admire her? --> O kız, bir partideki erkeklerin yarısının hayran olacağı kadar güzel mi?
Our teacher is so handsome that all the female students attend all his lectures. --> Bizim öğretmen (hoca) o kadar yakışıklı ki, bütün kız öğrenciler onun tüm derslerine devam ederler.
The drinks are so few that they will be not enough for he party. --> İçkiler o kadar az ki, parti için yeterli olmayacak.
I hate this course so that I don't want to attend the lectures. --> Bu dersten öylesine nefret ediyorum ki, derslere devam etmek istemiyorum.
Is Ahmet so stupid that he can't solve arithmetical problems? --> Ahmet aritmetik problemlerini çözemeyecek kadar aptal mı?
The foods in the home are so much that all of them can not eaten up in a week. --> Evdeki yiyecekler o kadar çok ki, hepsi bir haftada yenip bitirilemez.
"So...that..." kalıbının dışında İngilizcede so ve that kelimeleri aynı cümlede bulunabilirler. Burada so ve that, sırasıyla, "öyle" ve "şu" olarak basit anlamlarında kullanılmaktadırlar.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder