ever cümleleri
"Ever" kelimesinin İngilizcedeki en yaygın kullanımı olumsuz cümlelerde "asla" anlamına gelenidir. (olumlu cümlelerde ise "never" kullanılır) Bunun yanı sıra - cümlenin gelişine göre - "hiç olmadığı/yapılmadığı kadar", "bugüne değin hiç oluşmadığı kadar" gibi anlamlara gelir.
Aşağıda "ever" ile yapılmış cümleler bulacaksınız:
Nothing ever happens here in the evening. --> Bu akşam burada hiçbir şey yok.
Have ever been in Paris? --> Daha önce Paris'te bulundun mu?
Nobody has ever heard of this book. --> Hiç kimse bu kitap hakkında bir şey duymamış.
It was a brilliant performance if ever there was one. --> Hiç olmadığı kadar parlak bir performanstı.
If ever you are in New York, you should visit Broadway. --> Eğer New York'a yolun düşerse (New York'ta bulunursan), Broadway'i ziyaret etmelisin.
They lived happily ever after. --> Hayatlarının sonuna kadar mutlu yaşadılar.
Every author wants to write the greatest story ever told. --> Her yazar bugüne değin anlatılmış en büyük öyküyü yazmak ister.
Do you ever wish you were rich? --> Hiç zengin olmayı istemedin mi?
It is raining harder than ever. --> Yağmur her zamankinden daha şiddetli yağıyor.
Do you ever see this before? --> Bunu daha önce gördün mü?
Einstein may be the greatest scientist that ever lived. --> Einstein belki de bu dünyada yaşamış en büyük bilim insanı/bilim adamı.
This is the worst day I've ever had. --> Bu, yaşadığım en kötü gündü.
Why haven't I ever heard of him? --> Niye ondan hiç haber alamadım?
Where ever in the world have you been? --> Sen dünyanınneresindeydin?
Is she more determined than ever? --> O, her zamankinden daha kararlı mı?
Ali got ever so drunk last night. --> Ali dün akşam inanılmaz sahoştu.
Thank you ever so much! --> Binlerce teşekkür!
This is all he will ever get. --> Bütün elde edebileceğin bu.
Have you ever had nightmares? --> Hâlâ karabasanların var mı?
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder