22 Mayıs 2013 Çarşamba

HİNDİ-THE TURKEY -İNGİLİZCE NASRETTİN HOCA HİKAYESİ

Hindi - The Turkey

Nasreddin Hoca, Akşehir pazarında bir adamın başına toplanmış olan kalabalığa yaklaşır. Satıcı elindeki kuşu satmaya çalışmaktadır. Bir bakar ki kuşun fiyatı 50 akçe, yan taraftaki tavuklar ise 5 akçe. Hoca bir türlü fiyattaki aşırı farkın nedenini anlayamaz ve sorar:
- Hemşerim bu nasıl kuş ki 50 akçe istersin?
- Hoca Efendi bu bildiğin kuş değildir. Bunun özelliği var.
- Neymiş özelliği?
- Hocam bu kuşa papağan derler ve konuşur.
Hoca hemen eve koşar, kümesten hindisini kaptığı gibi pazara döner. Papağan satmakta olan adamın yanına durur ve yüksek sesle:
- Bu gördüğünüz kuş sadece 100 Akçe, gel, gel!
Herkesten çok papağan satan adam şaşar bu işe ve sorar:
- Hocam 100 Akçe çok değil mi, bir hindi için?
- Sen 50'ye satıyorsun ama.
- Dedim ya Hocam benim kuş konuşur.
- Öyleyse, benimki de düşünür!

ENGLISH

Nasreddin Hodja approaches a crowd gathered around a man in the Akşehir bazaar. The man is a street vendor trying to sell a particular bird. To his surprise, Hodja learns that the bird costs 50 silver coins while the nearby hens cost 5 silver coins each. Racking his brain over the discrepancy between prices, Hodja asks:
-"Mate, what sort of abird is yours that you domand 50 silver coins for it?"
-"Reverend Hodja, this is not just any bird. It has a special talent." replis the vendor.
-"What talent?" says Hodja.
-"They call it a "parrort" and it talks", says the vendor.
Hodja rushes home, dashing back to the bazaar with his turkey snatched from the coop. He stands near the man selling parrots and calls out in a loud voice:
-"This bird you see here is for 100 silver coins, only, here, here!"
The man selling more parrots than anyone else is astonished at this and asks:
-"Hodja, isn't 100 silver coins to much for a Turkey?"
-"But your charge 50 for your parrot" says Hodja.
The vendor replies:
-"As I've already said, my bird talks"
-"Well then, mine thinks" quips Hodja

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Bu Blogda Ara